Kayıtlar

2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Üstatlık Üzerine...

“24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesi ile öğretmenlerimize ve üstatlarımıza şükranlarımızla...” Mesleğe “merhaba” dediğimiz ilk günlerde katıldığımız yetiştirme programında tanıştığımız “üstat” sözcüğü, ilk sorguladığımız kavram olmuştur. Daha sonra, mesleki yetişme ve gelişmede, mesleğin uygulamasında “usta- çırak” ilişkisinin kritik rolünü yaşayarak gördük, üstatlığın ne anlama geldiğini öğrendik. Üstat; işi bilen, öğreten ve yetiştirendi. Bu görevini, yaşadıklarını bilgi ve becerileri harmanlayıp aktararak yerine getiriyordu. Üstadın yaşadıkları, yanlış ve doğruları ile elde ettiği deneyimlerdi. Diğer bir ifadeyle denenerek öğrenilmiş bilgilerdi. Emek ve zaman harcanmış, kimi zaman bedeli çok pahalı olan, hatta kitaplarda yazılmamış uygulama örnekleri idi. Sonuç olarak, mesleğin yenisi olduğumuz “çıraklık” döneminde, eskilerin deyimiyle “üstatların rahle-i tedrisinden” geçtik. Üstatlık geleneği bugün de sürüyor. Ancak, küresel ve organizasyonel değişimler, teknoloji, yasal düzenlemele

Sosyal Adam Olmak

32 yıllık profesyonel yaşamının önemli bir bölümünü denetim ile ilgili görevler üstlenerek geçirmiş biri olarak mesleki deneyimlerimin bana öğrettiği bir çok şey arasından insanı farklı kılan, lider yapan özelliğin çok yönlü olmaktan geçtiğini gördüm. Yazılarını deneyimlerinden esinlenerek kaleme alan, yaşam dersleri karşısında daima öğrenci kalmayı tercih eden meslektaşınız olarak bu yazımda iş başı deneyimlerim yerine iş dışı deneyimlerimden öğrendiklerimi sizlerle paylaşacağım. Denetim gibi çeşitli güçlüklerle dolu, stres ve baskı yoğun, normal mesai saatlerine sığmayan bir mesleğin mensubu olarak iş dışı deneyimlerden söz etmek şaşırtıcı gelebilir. Çünkü bir çok insan iş dışı rol ve sorumlulukların işyeri performansını kısıtladığını düşünür. İş dışı ilgi alanlarının, rol ve sorumlulukların bizi başarıya götürebileceği, çeşitli fırsatlarla dolu olduğu düşünülmez. Düşüncelerimizde böyle bir kısır döngünün oluşumuna izin verdiğimiz takdirde yaşam derslerinden yararlanma olanağını kısı

İzin Kullanmamanın Dayanılmaz Cazibesi

Çalışma kültürümüzde izin kullanmadan çalışan personel özverili, işine bağlı kabul edilir ve övgüye değer bulunur. İş yerlerinde, işletmelerimizde uzun süredir izin kullanmayan çalışana çok sık rastlanır. Bu durum son derece doğal karşılanır, iş yoğunluğunun, işe bağlılığın, özverinin bir sonucu olarak değerlendirilir. İş temposu, yoğunluk, personel sayısı, vb nedenlerle planlı ve düzenli izin kullanımı konusundaki sıkıntılar yönetim ile ilgili şikayetler olarak sürekli ifade edilir, iş koşullarının bir gerçeği olarak kabullenilir. Çalışma yaşantımızın bu genel kabul görmüş gerçeği ardında işletmelerimiz için hile ve suistimal riskinin bulunduğunu hiç düşündünüz mü? İzin kullanmadan çalışmanın işletmeler için bedeli, çalışan için cazibesi olduğunu biliyor muydunuz? Tayin, terfi ve rotasyon uygulamaları bir işletme için tehdit ya da fırsat oluşturabilir mi? Bir denetim profesyoneli olarak deneyimlerim; izin kullanımı, tayin, terfi ve rotasyon konularının insan kaynağı ve risk yönetimi a

Değişim ve Güvence

"Kollu, şeritli hesap makineleri, mekanik, elektrikli daktilolar, kalamozalardan oluşan büro ve kayıt malzemeleri, telgraf ve teleks ile iletişim, PTT santralları aracılığıyla yapılan şehirlerarası ve uluslararası görüşmeler... ", benim yaşıtlarımın anımsadığı, zamanında kullandığımız bilgi ve iletişim teknolojisinin ürünleri idi. Geçmiş zamanın teknolojisi ile geçmişin calışma ortamı ve iş yapış biçimleri de doğal olarak bugünden çok farklı idi. Reel ortamın elle tutulur, dokunulur ilişkileri içinde süreçler yaşanıyordu. Bugünün sanal ortamında ise her şey o kadar hızlı yaşanıyor ve değişiyor ki, geçmiş zamanın teknolojisini yaşayanlar bile hafızalarında canlandırmakta güçlük çekiyorlar. Sanki hiç yaşamamış gibiler. Son kullanma tarihi geçen mal gibi geçmiş teknoloji ve iş tecrübelerini hafıza raflarından indirmişler. Geriye dönüp baktığınızda, geçmişi hafıza ve gözlerinizde canlandırdığınızda, bir zamanlar hayranlıkla izlediğiniz makine ile göz teması olmadan kollu ve şerit

Muhaberat Teftişinden, "e-posta" Denetimine...

Mesleğimizin eskileri çok iyi hatırlayacaklardır. Mesleğin çıraklık dönemi olan müfettiş yardımcılığının başlangıç döneminde, üstatların verdikleri ilk görev "muhaberat teftişi" olarak adlandırılan gelen ve giden evrak kayıtlarının incelenmesi idi. Bu gelenek sadece müfettişliğe özgü olmayıp memur olarak işe başlayanlarında ilk mesai yeri muhaberat servisi olurdu. Bu yaklaşım, kıdemsizliğin kaderi "angarya" işler olduğu için değil, çıraklık eğitiminde en etkili işi öğrenme tekniği olduğu için tercih ediliyor, benimseniyordu. Çünkü, faaliyet trafiğini kronolojik bir düzende izleyebildiğiniz yegane sistematik süreç, muhaberat kayıtları idi. Ciltler halinde evrak kayıt defterleri, klasörler dolusu evraklar, "kurumsal hafıza" olarak sizin hem yetişmenize, hem de etkin bir teftiş yapmanıza yardımcı olan temel referans kaynaklarını oluşturuyordu. Muhaberat kayıtlarının düzeni ise, teftiş veren açısından günümüzün deyimi ile "iyi yönetişim" in ifadesi o

İç Denetim Nedir ?

Mayıs ayı Uluslararası İç Denetçiler Enstitüsü (IIA) tarafından tüm dünyada “ Uluslararası İç Denetim Farkındalık Ayı” olarak ilan edilmiştir. Uluslararası İç Denetçiler Enstitüsü (IIA), iç denetim mesleğinin geliştirilmesine çok büyük önem vermektedir ve tüm dünyadaki iç denetim enstitülerine ve iç denetçilere bu konulardaki çalışmaları için çeşitli mesleki kaynak ve hizmetler sunmaktadır. Bu çalışmaların bir parçası olarak IIA tarafından mayıs ayı “Uluslararası İç Denetim Farkındalık Ayı” olarak ilan edilmiştir. Mayıs; dünya çapında iç denetim bilincini oluşturma çabalarına odaklanılacak bir ay olarak belirlenmiştir. IIA tarafından tüm ülkelerdeki iç denetim enstitüleri mayıs ayı boyunca iç denetim mesleğini tanıtmak adına bu etkinliğe katılmaya davet edilmektedir. Bu nedenle mayıs ayı iç denetçiler açısından, iç denetim mesleği ve bu mesleğin organizasyonların yönetimindeki önemli rolü hakkında konuşmak ve farkındalık yaratmak için mükemmel bir fırsattır. Bu ay boyunca tüm iç d

Değer Yaratan Denetim

Çocukluğumda bana alınan oyuncakların ömrü çok uzun olmazdı. İç mekanizmalarına, işleyişlerine olan merakım nedeniyle onları çok çabuk bozar ve bu meraklılığın sonucu yaşadığım keşif süreci benim için en keyifli oyun olurdu. Yıllar sonra meslek seçimimde de doğamda var olan bu merak duygusunun etkili olduğunu söyleyebilirim. Müfettişlikte meraklı olmanın analitik araştırmacılığı tetiklediği hepimizin malumudur. Göreviniz gereği bu meraklılığınız inceleme konunuz ile ilgili ilişkileri, süreçleri irdelemenizin yanı sıra mesleğinizin işlevini de size sorgulatır. Bu sorgulama değişim ve gelişimin vesilesi de olabilir. Mesleğe müfettiş olarak başladığımız yıllardan, iç denetçi olarak mesleği devam ettirdiğimiz bugüne kadar olan mesleki süreç, gece ve gündüz gibi birbirinden çok farklı iki ayrı zamanı ifade ediyor. Bugün ifade edilen bu değişim ve gelişim farkı yarınlarda da var olacak. Bugünün sanal oyuncaklı dünyasının meraklı küçükleri yarının dünyasında çok daha büyük değişimin ve gelişi

Çatışmadan Yönetmek

Çalışma yaşamı, aynı zamanda doğası gereği ‘çatışma yaşamı’ olarak da bilinir. Yine bildiğimiz bir başka gerçek de, çatışmalar çelişkilerden doğar ve iyi yönetildikleri takdirde gelişmeye neden olurlar. Dünyamız ve çevremizin çatışmalardan yaşanamaz hale geldiği günümüzde çalışma yaşamında çatışmadan yönetmek beceriden öte bir erdem sayılmaktadır. Deneyimlerim, bu gerçeği ifade eden çok sayıda ‘örnek’ sayılabilecek olaylarla doludur. Yaşadıklarımdan bir olayı önce paylaşmak, sonra değerlendirmek istiyorum. Kıdemin Önemi Teftiş Kurullarında ‘kıdem’ göz ardı edilemeyecek unsurlardan biridir. Göz ardı edildiği takdirde iç dengeleri etkileyen, hatta altüst eden çatışmalara tanık olursunuz. Yöneticiliğini yaptığım bankanın Teftiş Kuruluna, bir boş pozisyon için idari görev talebi geldi. O an için kurulun kıdem dağılımına bakıldığında, benzer kıdeme sahip birden fazla aday var. Kıdem o kadar teftiş geleneğinin bir parçası olmuş ki, performanstan önce ilk akla gelen faktör oluyor. Ancak olayı

Kutlu Olsun !..

19 Eylül 1995, meslek örgütümüz “Türkiye İç Denetim Enstitüsü”nün kuruluş yıldönümü !.. 19 Eylül 1995 tarihinde 47 meslektaşımızla kuruluşunu gerçekleştirdiğimiz mesleğimizin ulusal değeri olarak kabul ettiğimiz meslek örgütümüz, kuruluş ve gelişim sürecinde mesleğin küresel birikimlerini değerlendirerek bugün binlerce meslektaşımızın gelişimi için hizmet sunmaktadır. “Meslekte paylaşarak gelişmek, katılımla ilerlemek” mottosu ile başlatılan girişim, bugün üç farklı alanda birikimin, değerin ifadesi olan “kurumsal kimlik” ile zenginlik ve derinlik kazanmıştır. 13 yıllık kurumsal geçmişi ile “Türkiye İç Denetim Enstitüsü”, 12 yıldır kesintisiz devam eden “Türkiye İç Denetim Kongresi” ve 7 yıldır varlığını sürdüren “İç Denetim” dergisinin üç farklı kurumsal değer olarak birlikte yarattığı sinerji; mesleğimizin geleceği ve profesyonel değerimizin güvencesini oluşturmaktadır. Bugün, birbirinden farklı kurumların temsilcileri olan bizleri buluşturan, bir araya getiren, meslektaşlar olarak “

Meslek Örgütü Olmak

Türk Dil Kurumu’nun güncel Türkçe sözlüğünde meslek; belli bir eğitim ile kazanılan sistemli bilgi ve becerilere dayalı, insanlara yararlı mal üretmek, hizmet vermek ve karşılığında para kazanmak için yapılan, kuralları belirlenmiş iş olarak tanımlanmaktadır. Tanımına bakıldığında bir uğraşın, bir faaliyetin, bir meslek olarak kabul görmesi; diploma, lisans, ruhsat, sertifika gibi bir ehliyet ile uygulama standartları ve etik kurallarının bulunmasını gerektirmektedir. Ehliyetin belgelenmesi ve kuralların belirlenmesi ise; eğitim, gelişim ve uyum disiplinin sağlanması için organize olma ihtiyacını doğurmaktadır. Tanımı esas alarak yaptığımız bu tespitler, bir işi meslek yapan üç boyut bulunduğunu göstermektedir. Belge, uygulama standartları ve etik kuralları ile mesleki örgütünün bulunması bir işe mesleki değer kazandırmaktadır. Bu tespitimizi somut olarak açıklamak gerekirse; işimiz olan iç denetim, uluslararası iç denetçi sertifikası, uluslararası uygulama standartları, etik kuralları

Sevgisiz Liderlik Olmaz

Zaman geri alınmaz bir şekilde uçup gidiyor. Ünlü bir düşünürün "Silgi kullanmadan resim çizme sanatı" olarak tanımladığı yaşam, soluk aldığımız her saniyesini özenle tüketmemiz gereken bir değer olarak bizi içine alıyor. Geride bırakılan, yaşanılan zaman diliminde duygularımız, düşüncelerimiz ve eylemlerimiz filim karelerindeki enstantaneler gibi sabitleşiyor. Çekilen bir filmi yeniden çekme imkanınız bulunduğu halde baş rol oyuncusu olduğunuz yaşam filminiz de böyle bir şansınız yok. Ancak filmin geri kalan bölümünde rolünüzü farklılaştırma fırsatlarına sahip olabilirsiniz. Değer yaratan bir yaşam liderliğinden söz ediyoruz. Değer yaratan bir yaşam felsefesi ile ait olduğunuz toplumun, ülkeniz ve tüm insanlığın refah ve mutluluğu için çalışmak yaşamın anlam ve değerini ifade eder. Hızla akıp giden zaman içinde yaşamın her saniyesini değerlendirmeliyiz. Değer yaratan yaşam, liderliğin ifadesidir. Liderliğin güç ve enerji kaynağı nedir? Yazımıza konu olan sorunun yanıtını ke

Meslek Adamı Olmak

17 Kasım 2006 tarihinde yapılan 10. Türkiye İç Denetim Kongresi’nde yaptığım konuşmanın bir bölümünde “Meslek Adamlığı” üzerine düşüncelerimi meslektaşlarım ile paylaşmıştım. Konuşmamda; Türkiye’de dünden bugüne iç denetimin gelişimini ve geleceğini etkileyen gelişmeleri değerlendirerek, işletmelerimiz ve denetim profesyonelleri için oyunun kurallarının yeniden tanımlandığı bir dönemin başladığına dikkat çekmiş, bu sürecin başarılı bir şekilde yönetilmesine ilişkin görüş ve önerilerimi aktarmıştım. Avrupa Birliği müzakere süreci, Sermaye Piyasası Kurumu’nun düzenlemeleri, yeni Bankacılık Kanunu ve TBMM Adalet Komisyonunda kabul edilen ve meclis genel kurulunda görüşülme aşamasına gelen Türk Ticaret Kanunu, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu ile kurumsal yönetim ve iç denetimin gerek özel sektör gerekse kamu alanında önem kazandığından söz etmiş, SPK tarafından yayınlanan kurumsal yönetim ilkeleri ve uyum süreci ile 2008 yılında yürürlüğe girecek olan Basel II düzenlemeleri