Gov2020: Kamunun Geleceğine Yolculuk
Bayram
tatilinde, TV kanallarını rastgele karıştırıyordum. Genelde izlemeyi tercih
ettiğimiz kanalları geçip, bol reklamlı kanallar arasında ilerlerken tam olarak
ne zaman izlediğimi hatırlayamadığım “Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz” filmine denk
geldim. Çoğumuz gibi eski bayramlarda yaşanılan güzel anıları hatırlayan biri
olarak, geçmişin güzelliklerini yad etmek için de filmi izlemeye karar verdim.
1974 yılında, Halit Akçatepe’nin başrol oyuncusu olduğu, usta edebiyatçımız
Aziz Nesin’in aynı isimli romanından uyarlanan filmi izlerken, biraz da
karikatürize edilen devlet dairelerinin işleyişi dikkatimi çekti.
Filmde
kullanılan büyük ve tozlu defterler, sumenler; devlet dairelerindeki kuyruklar,
kalabalık; kamu görevlilerinin vatandaşlara davranış kalıpları, abartı öğesi
kullanılmış olsa da geçmişin kamu yönetimi gerçeğini ifade ediyordu. Bu
atmosferi, yakın bir dönemde aldığım e-devlet şifresi ile yapabileceğim
işlemlerle karşılaştırdım. Bu iki dönem arasında çok büyük bir değişim
yaşanmıştı. Elektronik ortamda alınan randevulardan, online işlemlere; hizmet
anlayışından, kamunun sunduğu hizmetlere kadar birçok alanda devrim diyeceğimiz
yenilikler yaşanmış.
Değişimin her
alandaki hızı, kamu kesimini de etkiledi. Etkilemeye devam edecek gibi de
görünüyor. Günümüzde uzayın keşfedilmesi çalışmalarından sokakların
temizlenmesine; teknolojik yatırımlardan halk oylamasına kadar çok değişik
alanlarda sunduğu mal ve hizmetlerle özel sektörü, toplumu ve diğer devletleri
etkileyen kamunun değişimi, hiç şüphesiz bir çarpan etkisi yaratacaktır. Bir büyük aktör olarak kamudaki değişimi
öngörebilmek, bu değişime göre geleceğe hazırlanmak için kamunun gelecek
öngörülerini tahmin etmeye çalışmak büyük önem kazanıyor.
Kamu gelecekte nasıl
bir organizasyon yapısında ne tür hizmetleri verecek? Bu hizmetleri nasıl
verecek? Toplum nasıl bir şekil alacak? Toplum ve kamu arasında nasıl bir
ilişki olacak? Kamu yöneticilerini zorlayacak konular hangileri olacak? Yaşanan
değişim kamu yönetimini nasıl etkileyecek? Küresel ısınma, su sorunu, küresel
terör hareketleri karşısında kamu nasıl bir pozisyon alacak? Bütün bu soruların
cevapları, bizleri kamunun geleceğini sorgulamaya götürüyor.
Gov2020: Kamunun Geleceğine Yolculuk
Deloitte
tarafından küresel alanda yürütülen bir proje, kamunun 2020’de nasıl olacağını
konu alırken, merak edilen birçok sorunun cevabını açıklıyor. “Deloitte Gov:2020”
projesi olarak isimlendirilen bu çalışmanın amacı şu şekilde açıklanmaktadır:
“Gov2020
projesinin amacı, tüm sektörlerden liderlerin, geleceğimizi şekillendiren ve
hızla değişen demografik, toplumsal ve ekonomik trendleri anlamasına yardımcı
olmaktır. Gov2020 geleceğe ilişkin inisiyatifler gerçekleştirmek isteyen
devletler için başlangıç noktası olmayı hedeflemektedir. Politika
tasarlayıcılara nelerin mümkün olduğuna dair çarpıcı fikirler sağlarken aynı
zamanda günümüzden çok farklı olması gereken geleceğe hazır olup olmadıklarının
değerlendirmesini yapabilecekleri bir katalizör görevi görmektedir.”
Bu proje
kapsamında Paul Macmillan ve William D. Eggers tarafından “Gov2020: A Journey into the Future of Government” (Gov2020: Kamunun
Geleceğine Yolculuk) raporu hazırlandı. Deloitte Türkiye’nin internet sitesinde
de yer alan rapor, kamu kesiminin 2020 öngörülerini konu alıyor. Uzun ve
titiz bir çalışma sonucu hazırlandığı anlaşılan bu rapor, 2020 yılında kamu
kesiminde yaşanan değişimin yönünü tahmin etmeye çalışırken, kamu idarelerinin
bu değişime hazır olup olmadığını test etmesi açısından da önemli bir işlevi
karşılıyor. Raporun bu nedenle özellikle kamu yöneticileri tarafından dikkate
alınması önerilmektedir.
Raporun ana verileri şu şekilde
özetlenebilir:
Değişimin İtici Güçleri
Bütün sektörlerde olduğu
gibi kamu kesimi de bir değişim ve dönüşüm süreci yaşamaktadır. Vatandaş odaklı
bir hizmet anlayışı ile özetlenebilecek bu değişim, devletlerin, vatandaşların
değişen ihtiyaçları karşısında nasıl bir konum alacağını belirleyerek bu
değişime cevap vermelerini sağlayacaktır. Kamu kesimi için önümüzdeki beş
yıllık dönemde bu değişim karşısında nasıl bir konum alınacağını belirleyen değişim
dinamikleri bulunuyor. Bu değişimin dinamiklerini ve bunların etkilerini
anlamak, değişime ayak uydurmak için önemlidir.
Raporda, bu değişimi etkileyecek
en önemli etkenler şu şekilde sıralanmıştır:
·
Demografik tetikleyiciler
·
Toplumsal tetikleyiciler
·
Ekonomik tetikleyiciler
·
Dijital teknolojiler
·
Üssel büyüyen teknolojiler
·
Siber – fiziksel sistem teknolojileri
Yedi büyük değişim
Raporda,
küresel çapta, hükümetlere duyulan güvenin bütün zamanların en düşük noktasında
olduğu belirtiliyor. Bu ortamda, vatandaşların hükümetlerden beklentileri
giderek artarken, hükümetler mali bir baskı altına bulunuyor. Bunun sonucu olarak vatandaş beklentileri ile
hükümetlerin bu beklentileri karşılaması arasındaki fark en yüksek seviyede yer
alıyor. Bu farkı ortadan kaldırmak için
gerekli değişikliklerin yapılması, kamu kesimi için bir zorunluluk olarak yer
almaktadır.
Kamu, bu değişimi nasıl
yönetebilir? Bu beklentileri karşılayacak devletin temel özellikleri neler
olmalıdır?
Rapor,
bu beklentilerin karşılanması için yedi itici değişimin yaşanması gerektiğinin
altını çiziyor. Bunlar;
· Çözüm sağlayan rolünden, çözümlerin geliştirilmesine
imkân tanıyan rolüne dönüşüm,
·
Kişiselleştirilmiş hizmet sunumu,
·
Paylaştırılmış yönetim görevi,
·
Veri- akıllı devlet,
·
Alternatif kamu finansman şekilleri,
· Tam zamanında (Just-in-time) sunulan kamu hizmetleri,
· Ulusal refah ölçümü için belirlenen yeni kriterler.
Yukarıda
sayılan yedi değişim alanı, bir yandan kamu kesimi için bir yol haritası; diğer
yandan değişimin yaşanmaması durumunda kamu kesimi için tehdit alanları
konumundadır. Dolayısıyla, kamu sektöründe yaşanan bu yeniden dönüşüm
sürecinde, bu alanlara karşı hazırlıklı olunması kamunun etkinliğini
sağlayacaktır.
Raporun sonuç bölümünde, bu
değişim ve dönüşümü yaşayan devletlerin beklentileri karşılayarak yeni gelişme
fırsatları yakalayacağı; teknolojik gelişmeler ve vatandaşların olumlu katılımı
ile bu yeni fırsatlardan yararlanacağını ifade ediliyor.
Bu değişimi yaşamak,
değişim yönünü belirlemek için uygun kanalları işlevsel hale getirmek için
doğru kararlar, doğru kararlar için de kamu kesimi yöneticilerinin
yetkinlikleri önemlidir. Bu da kamu kesiminde ihtiyaç duyulan liderliğin
önemini gösteriyor.
Rapor, bu değişimin yönünü
ve dinamiklerini çok detaylı bir şekilde gösterirken, raporda yer alan veriler,
bütün aktörler tarafından dikkatle okunmayı hak ediyor. Kamu kesimi
liderlerinin bu değişimin yönünü karşılamak için; özel sektör liderlerinin kamu
kesimindeki bu yapısal değişimin kendi sektörlerini nasıl etkileyeceğini takip
etmek için; sivil toplum kesimi temsilcilerinin ise değişen vatandaş-devlet
ilişkisini anlamak için bu raporu okuması önerilmektedir.
Sonuç
Kamu yönetimi, 2020 yılında nasıl bir durumda olacak?
1970’li yılları büyük bir nostalji ile hatırladığımız bugünlerde, değişimin
artan hızını düşündüğümüzde, 2020 yılında yaşanacakları tam olarak öngörmemiz zor
olacaktır. Bunun yanında, geleceğin toplumları, bu toplumların sahip oldukları
ihtiyaçlar, bugün yaşanan olayların, küresel trendlerin, teknolojik trendlerin
ve artan vatandaş ihtiyaçlarının bir sonucu olacaktır. Bu nedenle yaşanan değişimin, bütüncül bir
bakış açısı ile takip ederek bu değişime uygun bir kamu anlayışının
geliştirilmesi, gelecekte söz sahibi olmak isteyen, küresel politikalara yön
verebilecek devletler için bir gerekliliktir.
Ali Kamil UZUN, CPA, CFE, MA, CRMA, CAC
Türkiye İç Denetim Enstitüsü Kurucu Başkanı
Yorumlar