Kayıtlar

2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Mustafa Kemal'i Düşünmek...

1881’de bir bebek doğdu. Annesi ninnilerle büyüttüğü oğluna, Mustafa adını koydu. Sarıp, sarmaladı, korudu. Bebek büyüdü, okula gitmeye başladı. Babasını kaybetti. Çocuk büyüdü. Sırasıyla, Mahalle Mektebi, Şemsi Efendi Okulu, Selanik Mülkiye Rüştiyesi, Selanik Askeri Rüştiyesi, Selanik Askeri İdadisi, Harp Okulu ve Harp Akademisi’ne gitti. 1905 yılında ise Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle Harp Akademisi’nden mezun olarak, eğitimini tamamladı. 1893 yılında Askeri Rüştiye’de okurken matematik öğretmeni tarafından adına “Kemal” ilave edilerek, Mustafa Kemal adını aldı. Bizler O’nun hikayeleriyle, kahramanlık destanlarıyla büyüdük. Bir ulusa önderlik etmesini, o ulusu yeniden var etmesinin gururunu her zaman yaşadık. Çok övündük… Sadece yoksul ve yoksun bir halkın, güçlü devletlere karşı aldığı bir zafer kazanılmadı. Bağımsızlığını, yoksunluğunun önüne koyan, mücadeleyi bırakmayan ve asla taviz vermeyen bir halkın bir başarı hikayesidir de aynı zamanda. O’na ve ona inanan atalarımıza, dede

DENETİM - Yakın Plan - Bölüm 4

Resim

GELECEĞE VERİLEN SÖZ: TİDE 24 YAŞINDA…

“Paylaşarak Büyümek Katılımla İlerlemek” mottosuyla başlattığımız, sivil mesleki örgütlenmemiz olan Türkiye İç Denetim Enstitümüz, bugün 24 yılı geride bırakıyor. Mesleğin 4 profesyoneli ile 14 Aralık 1994 tarihinde atılan ilk adım, 19 Eylül 1995 tarihinde gerçekleşen bir doğumun tohumların atıldığı gün olarak kurumsal tarihimizde yer alıyor. 14 Aralık 1994 tarihinden 19 Eylül 1995’e uzanan süreyi hesapladığınızda günü gününe tam bir doğum süresi çıkıyor karşınıza… Meslek ailemizin kurumsal kimliği TİDE için ilk adımın atıldığı 14 Aralık gününü bir doğumun müjdelendiği gün, kuruluşumuzun gerçekleştiği 19 Eylül’ü de doğum günümüz olarak kabul edebiliriz... Çeyrek asra yaklaşan bağımsız ve özerk meslek örgütlenmemizin yeni yaşı kutlu olsun. Daha nice nice yıllara… O günün bir diğer anlamı ise geleceğe dair verilen bir söz, taahhüt vardı... Birlikte yola çıktığımız meslektaşlarıma atılan bu ilk adımı, geleceğe taşımanın, nesilden nesile devamını sağlamanın s

Sularımız da Vatandır…

“Topraklarının üç bir yanı deniz olan bir ulusun sınırını halkının kudret ve yeteneğinin hududu çizer” Mustafa Kemal Atatürk “Vatan nedir?” diye sorsalar ilk aklıma; “Acıyla yoğrulmuş hikayelerin toplamı” cevabı gelir. Çünkü yaklaşık bir asır önce yoklukla – yoksullukla, uzun yıllar süren savaşların sonucunda kuruldu bu bağımsız ülke. Atalarımız, kendileri için bir gelecek değil geleceği için özgür vatan düşü kurdular. Onların düşleri onların acılarıdır bu ülkeyi vatan yapan. Bağımsız ve özgür olarak kendi topraklarında yaşamaktır, ait olmaktır bir ülkeyi vatan yapan. Yoktan var edebilme inancıdır… Kurtuluş Savaşında; Ege’de kullanılamayan Haliç’te çürütülmeye bırakılmış Donanma’nın yokluğu Çanakkale Savaşında binlerce şehit vermemize yol açtı. Anadolu’daki mücadele de ise gereken silahlar küçük ve korumasız teknelerle ve büyük fedakarlıklarla Karadeniz’den taşındı. Zorlu yılların sonunda kuruldu Cumhuriyet. Sonra sıra denizlerimize geldi. 1 Temmuz 1

“Güneş Ufuktan Gelecek Umuttan Doğar”

Ülkemizin ve mesleğimizin geleceği olan üniversite öğrencisi gençlerimizin küresel alanda rekabet edebilecek yetkinlikte yetişmeleri ve geleceğe donanımlı hazırlanmalarına katkıda bulunmak amacıyla Gelecek Zirvesi düzenliyoruz. Zirve, Türkiye İç Denetim Enstitüsü Gelecek Okulu’nun bir etkinliği olup, iki yılda bir düzenli olarak bahar mevsiminde yapılıyor. Gençlerimizle birlikte başlattığımız gelecek yolculuğunun yol haritasının belirlenmesinde Ulusal Bağımsızlık Destanımız ilham kaynağımız oluyor. Ulusal Bağımsızlık Destanımızın ruhunu oluşturan değerlerimizin, hayal ettiğimiz geleceği inşa etmek için ihtiyacımız olan motivasyon gücünü sağlayacağını, bizi yarınlara taşıyacağını biliyoruz. Kainatın tanık olduğu benzeri olmayan kahramanlık öyküleri ile dolu muhteşem bir destanın yazıldığı Çanakkale’de başlattığımız ilk Zirve’den sonra, Anadolu’nun üç büyük akarsuyunun aktığı havzada, tarihimizin en önemli meydan muharebesi yapılan, Kurtuluş Savaşı destanımızın son savunma savaşı