Kayıtlar

Tercihlerimizde iç sesimize kulak vermek…

Mesleğimizin küresel örgütü olan Uluslararası İç Denetçiler Enstitüsü’nün iç denetim alanında mükemmellik standardını belirleyen (CIA) unvan sertifikasyonu bu yıl 50. yılını kutluyor. Kutlu olsun! Belleğimde ülkemizde ilk CIA sınavının yapılması ile ilgili anılar canlandı. Ülkemizde ilk CIA sınavı 17 ve 18 Mayıs 2000 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirildi. 1974 yılından beri A.B.D, Avrupa ve Dünyanın çeşitli ülkelerinde yapılan sınavlar Enstitümüzün kuruluşu ve bu konuda yürütülen çalışmalar sonucu 2000 yılından bugüne ülkemizde de yapılıyor. Küresel meslek ailemiz ile birlikte CIA unvan sertifikasyonun 50. yılını kutlarken ülkemizde de sınavların yapılmaya başlamasının 24. yılını kutluyoruz. Dünya’da yarım asır, ülkemizde çeyrek asır geçmişi olan CIA unvan sertifikasyonu ile ilgili sürecin nasıl başlayıp geliştiği belleğimde canlandı, bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti. Üzerinden çeyrek asır geçen hikâyeyi sizlerle paylaşıyorum. Kurucu Başkanı olduğum Türkiye İç Denetim

İletişim zihin açıklığı ister, vicdani zekâmızla aklın dili olur...

Hayatın sunduğu fırsatlar karşısında, tercihlerimizle iyi ya da kötü, doğru ya da yanlış kararlar veriyor, sonuçları fayda, değer veya zarar, kaçan fırsat oluyor. Konfor alanımızın dayanılmaz cazibesi içinde yaşadığımız toplumun sırtımızda taşıdığımız yükü, gelişim, değişim ve büyüme alanımızı kısıtlayan korku alanı oluyor. İyilerin ayakta ve hayatta kalması için, sıra dışı olmanın bedelini göze alan, temiz toplumun vazgeçilmez cesaretini temsil eden, örnek olan, ilham veren birey ve kurumlara ihtiyacımız bulunuyor. Bu ihtiyacın karşılık bulması için yetkin ve işin erbabı olmak gerekiyor. Kendi söyler, kendi dinler, birbirini duymaz olmak, beş duyumuzu köreltir, iletişim zekâmızı yok ediyor. İletişime açıklık, birbirimize ayna olmaktır. Yüzleşme cesareti, medeni olma maharetidir. Büyüklerimiz “Allah zihin açıklığı versin” derlerdi… İletişim zihin açıklığı istiyor, Açıklık bir değer olarak zihinde başlıyor, zekâ ile ifade buluyor, akıl oluyor… Yaşadığımız zamanı ve gele

KİMİ İŞLETECEKSİN…

Geride bıraktığımız hafta milyonlarca gencin heyecanla beklediği 2024 yılı YKS – Yükseköğretim Kurumları Sınavı sonuçları açıklandı. Önümüzdeki günlerde ise ÖSYM tarafından belirtilen tercih süresi içinde yapılacak tercihler sonrası yükseköğretim kurumlarına yerleştirilmeleri için gençleri kariyer gelecekleri ile ilgili önemli bir süreç daha bekliyor. Gençlerimize bu süreçte her şeyin gönüllerince olmasını diliyorum. Ülkemizin geleceği gençlerimizi ve ailelerini ilgilendiren sıcak gündem konusu, beni geçmişe, bugünün gençlerinin yaşında olduğum yıllara götürdü. Üniversite sınavlarına girdiğim dönem üniversite giriş sistemi bugünden çok farklı idi. Sınava giriyorsunuz size sosyal, fen ve toplam puan kategorilerinde puanlar geliyor, üniversiteler taban puanlarını açıklıyorlar, sizde ön kayıt yaptırarak bir üniversiteye yerleşmek için koşuşturuyorsunuz… Puanım geldi, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne kayıt yaptırdım. Rahmetli babam çok mutlu, çünkü o dönem çok yakın hukukçu

Dili Doğru Kullanmak…

Yaşantımızın her evresinde; sosyal hayatta, profesyonel iş dünyasında diğer insanlarla etkileşim halindeyiz. Bu etkileşimin en etkili şekilde yapılması; kendimizi en iyi şekilde ifade etmek ve diğer insanları en doğru şekilde anlamanın yolu dilin etkin kullanımıdır. Dilin etkin kullanımının yarattığı etkiye verilecek en güzel örneklerden biri tarihe mal olmuş kişilerin dili çok iyi kullandıklarıdır. Bu kişiler, dili etkin kullanarak toplumları etkilemiş, onları ikna edebilmiş, onları kendi amaçları doğrultusunda yönlendirmişlerdir. Peki dili doğru kullanmak neden önemlidir? Bu soruya verilecek en güzel cevap, Yunus Emre’nin “Söz ola kese başı, Söz ola kese savaşı” sözüdür.  Dil, duygu ve düşüncelerimizin diğer kişilere iletilmesini sağlayan en önemli araçtır. Bu nedenle, bu duygu ve düşüncelerin zihinlerimizde ve kalplerimizde oluştukları gibi aktarımı dilin en önemli işlevidir. Bu işlevin yerine getirilmesi de kullanılan dile hâkim olmak, onu iyi kullanmakla ilgilidir.  Zengin

XIV. TİDE İÇ DENETİM FARKINDALIK ÖDÜL TÖRENİ - AÇILIŞ KONUŞMASI

Meslek Ailemizin Değerli Paydaşları, Değerli Konuklarımız, Değerli Üyelerimiz, Saygıdeğer Bilim, İş ve Meslek İnsanları, Sevgili Gençler,   Umutların tomurcuklanıp gelecek olduğu bahar mevsiminin MAYIS ayında bir aradayız. İçimdeki baharın coşkusuyla sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Hoş geldiniz! Aklıma süper lig şampiyonu olan futbol kulübümüzün MAYISLAR BİZİMDİR sözleri geliyor. Ülkemizde futbol liglerinde şampiyonların belli olduğu bir ay olduğu için kulüplerarası rekabette Mayıs ayının sahiplenilmesi, şampiyonluk motivasyonu için oyuncular ve taraftarlar ile birlikte toplumda fark ve farkındalık oluşturma çabası olarak değerlendirilebilir.   Ancak, küresel meslek örgütümüz IIA tarafından, MAYIS ayının tüm dünyada “Uluslararası İç Denetim Farkındalık Ayı” olarak ilan edilmiş olmasını ve dünya çapında iç denetim bilincini oluşturma çabalarına odaklanılacak bir ay olarak belirlenmiş olmasını düşündüğümüzde, bende meslek ailemiz adına MAYISLAR BİZİMDİR diyor

Uluslararası Akademik Forum 2024 - Açılış Konuşması

Meslek Ailemizin Değerli Paydaşları, Saygıdeğer Bilim, İş ve Meslek İnsanları, Sevgili Gençler, Sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Hoş geldiniz! TİDE ve MÖDAV olarak iki yılda bir düzenlediğimiz Uluslararası Akademik Forum’un sekizincisini “Teknoloji Devrimi ve Sürdürülebilirlik Dünyasında; Güvenin Yeniden İnşası İçin Denetim” temasıyla Dokuz Eylül Üniversitemizin ev sahipliğinde İzmir’de gerçekleştiriyoruz. TİDE, iç denetim mesleğinin akademik gelişimine katkı ve destek sağlamak amacıyla üniversitelerimiz ile akademik ilişkilerin geliştirilmesine stratejik olarak önem ve öncelik veriyor. Enstitümüz, iş dünyasının akademik dünya ile mesleki bağını güçlendirmek, karşılıklı iş birliğinin kapsamını ve yönünü tayin etmek amacıyla MÖDAV ile birlikte iki yılda bir düzenli olarak, “Uluslararası Akademik Forum” etkinliğini sürdürüyor. Bilim ve aklın rehberliğinde mesleki ve akademik geleceğimizi konuştuğumuz akademik forumlarımız, geleceğe ortak olmak için yarına hazır olman

Dijital çağda iç denetçi olmak fütürist lider olmaktır...

Küresel meslek örgütümüz IIA tarafından, MAYIS ayı tüm dünyada “Uluslararası İç Denetim Farkındalık Ayı” olarak ilan edilmiş ve dünya çapında iç denetim bilincini oluşturma çabalarına odaklanılacak bir ay olarak belirlenmiştir.  29 yıl önce Enstitümüzün kuruluşu vesilesi ile düzenlediğimiz Uluslararası Sempozyumun açılışında yaptığım konuşmamdan bir alıntı ile başlayarak iç denetimin geleceği üzerine görüşlerimi paylaşmak istiyorum. “Geleceği düşündüğümüzde; düşünülenin aksine, iç denetim, fonksiyon yitirmeyecek, geleneksel kimliğinden çok farklı bir kimliğe bürünecektir. Bu kimliği ile iç denetçi bir fütürist fonksiyonu üstlenecek her alanda ihtiyaçları ve fırsatları göstererek birçok fonksiyona ışık tutacaktır.” Bu uz görü, 29 yıl önce Enstitümüzün kuruluşu vesilesi ile düzenlediğimiz Uluslararası Sempozyumun açılışında yaptığım konuşmamda yer alıyordu. (*) Kendi alanında Türkiye’nin yüreği olmak üzere tüm dünyaya açık, hızlı ve sağlıklı iletişim kanalları ile bilgi ve den