Denetçinin Günlüğü

Anadolumuz azizler, dervişler, kahramanlar diyarı olarak bilinir. Bu topraklar, Yunus Emre, Hacı Bayramı Veli, Mevlana, Pir Sultan Abdal gibi ruhumuza ve gönlümüze hitap eden, aradan asırlar geçse de halen yolumuzu aydınlatan nice kişilerin yetiştiği topraklar olmuştur.    Aziz Hocamız, kendi ismi gibi, sadece ülkemizin değil, dünyanın içinde bulunduğu zorlu ve sıkıntılı bu dönemde, bizler için umudun, azmin, başarının sembolü olmuştur.   Anadolunun bağrından çıkarak dünya çapında elde ettiği başarılarıyla Nobel ödülü alan hocamız, bizlere aydınlık bir yolu işaret etmektedir.   Aziz Hocamız ne diyor?   Kızlar okusun diyor. Eğitime önem verin diyor. Üniversite programlarına katılarak gençlerle bir araya geliyor, onlar için ilham oluyor. Ödülünü, Cumhuriyet’in kurucusuna 19 Mayıs’ta armağan ediyor.   Bugün Anadolu’nun geniş bozkırlarında, yüksek yaylalarında, küçük dereli köylerinde, tahta köprülü mezralarında Aziz Hocamız’ın başarısından i...

Sene 1946. İkinci dünya savaşı yeni bitmiş. Türkiye savaşa girmemiş bile olsa savaştan etkilenmiştir. Ülkede yoksulluk, yokluk hâkim. Kurtuluş savaşını vermiş bir halk, zaferin tadını çıkaramadan yeni bir dünya savaşı ile karşı karşıya kalır. Kurtuluş savaşını yöneten, ülkeyi modernleştirmek için ekonomik, kültürel ve sosyal reformlar yapan Mustafa Kemal Atatürk yakın bir zamanda hayatını kaybetmiştir. Reformlar ülkeyi etkilese de henüz bütün coğrafya bu reformlardan aynı oranda etkilenmemiştir. Ülkede bir yandan umut, bir yandan zor şartlar görülmektedir. Anadolu’nun kuş uçmaz, kervan geçmez bir ilçesi. Şimdi bile birçoğumuzun ismini duymadığı bir ilçede, bu ortamda altı çocuğu olan bir ailenin yedinci çocuğu dünyaya gelir. Ülkenin büyük bir çoğunluğu gibi ne anne, ne de baba okuma yazma biliyordur. Ancak aile eğitime önem veriyor, eğitimin değiştirici etkisine inanıyordur. Milyonlarca Anadolu çocuğunun hikayesi belki bu şekilde başlıyordur. Ancak bu hikayede azim ve mutluluk; bu...