NESİLDEN NESİLE DEVAM EDEN ŞİRKET YARATMAK
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de iş hayatımızın kurumsal
varlıkları olan şirketlerimizin belirleyici özelliği hemen hemen hepsinin birer
aile şirketi olduğudur. Kurucu aile büyüğünün bir ürünü olan bu aile şirketleri,
kurucusu ya da kurucularının girişim zekası ve liderlik becerileri ile hızla
gelişim ve büyüme göstererek bir başarı öyküsüne dönüşürler.
Başarının sürekliliği, şirketin nesilden nesile sürmesi ise bu
başarı nasıl sağlanacaktır?
Ülkemizde kurumsal ömrü yüz yılı aşan şirket sayısının iki elin
parmakları kadar olduğunu düşünecek olursak sorumuzun yanıtı aile şirketlerinin
geleceği açısından önem taşımaktadır.
Dünyada ve ülkemizde şirket ömrü ile ilgili bilgiler, kuşaklar
arası geçişlerin azalan bir seyir izlediğini göstermektedir.
Bu tespitlerden hareketle aile şirketleri için kurumsal
varlıklarını nesilden nesile devam ettirmenin önemli bir sorun olduğunu ifade
edebiliriz.
Kuruluş, gelişme ve büyümede gösterilen başarının kurumsal
varlığın sürekliliğinde gösterilemediği görülmektedir.
Bu sonucun bilinen, hepimizin malumu olan birçok nedeni
bulunmaktadır. Yazımızda bilinen nedenler ve bunların değerlendirilmesi
üzerinde durmayacağız.
Bu yazımın konusu, kurucu aile büyüğü ya da büyüklerinin
özverili emekleri ile kurup, geliştirdikleri, evlatları gibi büyük bir özenle
büyüttükleri kurumsal bir değerin nesilden nesile devamını sağlayacak olan
motivasyon faktörlerine ilişkin görüş ve önerilerimizin paylaşılmasıdır.
Aile şirketlerinin kurumsallaşma sürecini, gerek kurucu aile
büyüğü, gerek aile üyeleri, gerekse profesyonellere ilişkin çok çeşitli
beklenti ve ihtiyaçlar etkilemektedir. Hepsi ayrı birer önem taşıyan bu konuların
çözüm odaklı sonuçlar üretmesi kurucu aile büyüğünün tutumuna bağlıdır.
Kurucu aile büyüğünü bir gemi kaptanı olarak düşünürsek, bu
kaptanın her türlü hava koşulunda, kimi zaman fırtınalı denizlerde dümeninde
olduğu geminin seyrüseferini sürdürmesi için, kendinden sonraki kaptanın kim
olacağını belirleme sorumluluğu bulunmaktadır. Aksi halde geminin karaya oturma
olasılığı, diğer bir ifadeyle riski söz konusu olabilir.
Genellikle kurucu aile büyüğünün sağlığında çözüm
üretilememesinden ötürü, miras, aile üyeleri arasında yaşanan anlaşmazlıklar,
hazırlıksız olma gibi nedenler, ailenin dağılması, şirketin el değiştirmesi, ya
da mali sıkıntı içine düşmesi gibi sonuçlar doğurmaktadır.
Bu sonuçlarla karşılaşmamak için şirketleşmenin kurumsallaşmaya
dönüşmesi bir sorumluluk olduğu kadar şirketin geleceği, kurumsal varlığının
sürdürülebilirliği için bir zorunluluktur. Çünkü, kurucu aile büyüğünün, bu
sorumluluğunu yerine getirmesi için gerekli olan, fiziksel ve entelektüel
enerjisinin mevcudiyetidir. Bu enerjisini yitirmeden girişimci zekasının bir
eseri olan yarattığı kurumsal değerin dünya gözüyle emin ellerde gelecek
nesillere aktarılmasını görmek, yaşatılacağından emin olmak, bu mutluluğu,
gururu yaşamak farklı bir motivasyon gücüdür.
Bu görüşümü destekleyecek bir anekdotu paylaşmak istiyorum.
Yaşamımda ayrı bir yeri ve önemi olan ilkokul öğretmenim ile
yaşadığım bir olayı aktaracağım.
Beni “ilk öğretmenden son ders” olarak nitelendireceğim derecede
etkileyen anekdot, yazımızın konusu için iyi bir örnek olarak kabul edilebilir.
Yıllar önce bir gün, ilkokul öğretmenim telefon ile arayarak beni
ziyaret etmek istediğini söyledi. Kendisini eşim ile birlikte evinden alarak
evimize getirdik. Keyifli bir çay sohbeti sonrası öğretmenim yaşlılığından, kendini
zaman zaman iyi hissetmediğinden, bir gün bu dünyadaki ömrünün sona ereceğinden
söz etmeye başladı. Bu duygularla yaşamı boyunca sahip olduğu, kendisi için
anlam ve değeri olan objelerini dünya gözüyle sevdiklerine paylaştırarak,
bunların kendinden sonra bir anı olarak yaşatılmasını arzu ettiğini belirtti.
Bize sevdiği bir kahve tepsisini armağan etti. Kısa bir süre sonra sevgili
öğretmenim vefat etti. Bugün rahmetle andığım sevgili öğretmenimin bu
davranışından kıssadan hisse çıkardığım ders, bu dünyada iz ve değer bırakmak
istiyorsanız, ürettiklerinizin gelecek nesillere aktarıldığını dünya gözüyle
görmeli ve bundan emin olmalısınız.
Uzun lafın kısası;
Aile şirketlerinde kurucu aile büyüğünün gelecek nesillere
aktaracağı kurumsal değer, kurduğu şirketi olacaktır. Girişimci liderliği ile
kurup, geliştirdiği şirketinin, kurumsal, nesilden nesile devam eden bir şirket
olması için de bu dünyada liderliğine ihtiyaç duyulmaktadır.
Aile anayasası, gelecek nesillere devir planı, profesyonel ve
kurumsal bir yönetime geçişin yönetilmesi kurucu aile büyüğünün vizyon ve
tecrübesi, girişimci zekası ile yön vereceği hususlardır.
Kurucu aile büyüğünün şirketinin geleceği için yapacağı bu liderlik,
başarılı bir iş insanı olmanın yanı sıra, sosyal bir insan olma konusunda da
fırsat yaratacaktır. Geminin emin ellere devrediliyor olması, kurucu aile
büyüğünü başarılı iş insanı yapan girişimciliğine, onu sosyal insan yapacak
olan sivil girişimciliği de ekleyecektir.
Ne mutlu dünya gözüyle emeklerinin karşılığını görebilenlere…
Ne mutlu bu dünyada iz bırakanlara, gelecek nesillere değer
aktaranlara…
Ali Kamil UZUN,
CPA, CFE, MA, CRMA
Türkiye İç Denetim
Enstitüsü Kurucu Başkanı
Yorumlar