İletişim zihin açıklığı ister, vicdani zekâmızla aklın dili olur...
Hayatın sunduğu fırsatlar karşısında, tercihlerimizle iyi ya da kötü, doğru ya da yanlış kararlar veriyor, sonuçları fayda, değer veya zarar, kaçan fırsat oluyor.
Konfor alanımızın dayanılmaz cazibesi
içinde yaşadığımız toplumun sırtımızda taşıdığımız yükü, gelişim, değişim ve
büyüme alanımızı kısıtlayan korku alanı oluyor.
İyilerin ayakta ve hayatta kalması
için, sıra dışı olmanın bedelini göze alan, temiz toplumun vazgeçilmez
cesaretini temsil eden, örnek olan, ilham veren birey ve kurumlara ihtiyacımız
bulunuyor. Bu ihtiyacın karşılık bulması için yetkin ve işin erbabı olmak
gerekiyor.
Kendi söyler, kendi dinler, birbirini
duymaz olmak, beş duyumuzu köreltir, iletişim zekâmızı yok ediyor.
İletişime açıklık, birbirimize ayna
olmaktır.
Yüzleşme cesareti, medeni olma
maharetidir.
Büyüklerimiz “Allah zihin açıklığı
versin” derlerdi…
İletişim zihin açıklığı istiyor,
Açıklık bir değer olarak zihinde başlıyor, zekâ ile ifade buluyor, akıl oluyor…
Yaşadığımız zamanı ve geleceği doğru
okuyamadığımız takdirde şövalyelik kaderimiz olur, ufkun ötesini görmek
bilgelik ister.
Hayat ileriye doğru yaşanıyor, geriye
doğru anlaşılıyor.
Yaşadığın hayatın hasadı ne ektiğine
bağlı, ne ekersen onu biçersin.
İleriki yaşlarında yaşadığın hayatın
hesabını nasıl vereceksin, bir daha dünyaya gelsem aynısı yapardım diyebilecek
miyiz?
Geçen yüzyılın doğanları ile bu
yüzyılın doğanları birbirinden farklı kuşaklar geleceğe ortak olmanın birlikte
sorumluluğunu taşıyoruz.
Sadece yapan zekânın temsilcileri beş
kuşak değil, yapay zekâdan güç alan robotlarla da geleceğin sorumluluğunu
paylaşmaya başladık bile…
Açık olmak gerekirse, alın teri
gerektiren süreçlerin efendisi “yapay zekâ” oluyor, süreçlerin akıl teri
gerektiren tarafı “yapan zekâ” ise
bize fırsatlar sunuyor.
Dijital değişim ve dönüşüm ile
birlikte değerler yeniden sorgulanıyor. Bu süreçte açıklık, güvenilir iletişim
ortamının sağlanmasında tutum ve davranışlarımız için gelecek oluyor.
Geri bildirimin cesareti ile
beklentilerin şeffaflığı, gelişimin önünün açılması vazgeçilmez oluyor.
Açıklık, şeffaf ve hesap verebilir
olmak ise; özgüven, cesaret, öngörü, uz görü, bildiklerinin öğretmeni,
bilmediklerinin öğrencisi olmak, vaat değil, anlam inşa etmeyi gerektiriyor.
Tutarlı ve güvenilir olmayı sağlıyor.
Uzun lafın kısası; yaşadıklarımdan iletişim ve mesleğim
üzerine paylaşmaya değer tecrübeler kazandım. Kıssadan hisse dersler çıkardım.
İletişimin
tecrübe edilmiş püf noktaları olarak ifade edebileceğim hususları şöyle
özetleyebilirim.
- İletişimde gücümüzü, kendimizin ve
karşımızdakinin tarzını anlayarak arttırabiliriz.
- İnsanlara değil probleme
odaklanmalıyız.
- Tarafların karşılıklı çıkar ve
isteklerini anlayarak karşılıklı işbirliğini ve iletişimi sürdürmeyi
hedeflemeliyiz.
- Doğru içeriğin tek başına yeterli
olmadığı, uygun iletişim üslubu ve şeklinin de önemli olduğunu unutmamalıyız.
- Davranışlarımızı koşullara uygun
şekilde ayarlayabilmeli, sakinliğin gücünü kullanmayı bilmeliyiz.
- Değerlerimiz tercihlerimizi,
tercihlerimiz kararlarımızı ve geleceğimizi şekillendiriyor.
- Davranışlarımızın ve söylemlerimizin
tutarlılığı ile güven verilebilir.
- Gerçekleri şeffaf bir şekilde ortaya
koymalı, her zaman hesap verilebilir davranışlar sergilemeliyiz.
- Konular
sade bir şekilde ele alınarak tarafların anlayabileceği şekilde ifade edilmelidir.
- Bireysel
ve kurumsal gelişimin yolunun açılması, açık geri bildirim verilerek karşılıklı
beklentilerin şeffaflaştırılması ile mümkündür.
İletişim zihin açıklığı ister, vicdani zekâmızla aklın dili
olur.
Ali Kamil
UZUN
Türkiye
İç Denetim Enstitüsü Kurucu ve Onursal Başkanı
Yorumlar