Yapay Zekâ Ne Kadar Güvenilir?
Yapay zekâ, son yıllarda hayatın birçok alanında sık kullanılan yardımcı araç hâline geldi.
Ancak aklımızda hep bir soru var…
Yapay zekâya ne kadar
güvenebilirim?
Bu sorunun doğru cevabı, yapay
zekânın nasıl çalıştığını ve nasıl çalışmadığını anlamaktan geçer…
Bu amaçla, yapay zekâ ürünlerini
öne çıkan özellikleri ile değerlendirirsek;
Geniş bir veri sistemi üzerinde geliştirildiği
için çok çeşitli konularda bilgi edinme, anlama, açıklama, metin oluşturma,
düşünce geliştirme gibi ihtiyaçlarda kolaylık sağlayıcıdır.
Henüz insan gibi kişisel çıkarları,
duyguları, önyargıları yoktur.
Diğer bir ifadeyle bir soruya ya da
kullanıcıya göre değişen duygusal tepkiler vermez; aynı bilgi setiyle her
seferinde tutarlı biçimde cevap üretebilir.
Tarafsızlık konusunda da insanlara
kıyasla daha denetlenebilir bir yapıya sahip olduğunu söyleyebiliriz.
İnceleme, düzenleme, öneri üretme
gibi bilişsel görevlerde çok hızlı ve kaynaklara kolay erişilebilir bir
araçtır. Bu nedenle üretkenlik, araştırma, planlama veya yazım süreçlerinde tercih
edilen bir yardımcıdır.
Öte yandan, kısıtları açısından
değerlendirdiğimizde;
Ürettiği cevaplar sahip olduğu
verilere dayalı, bilinç ve algı sahibi olmadığı, gözlemleyemediği için veriyi
modelleyip tahmin eden özelliğinden ötürü, doğruluk garantisi beklenmemelidir.
Bu nedenle, bazı durumlarda yanlış
bilgi verebildiği, bir kavramı karıştırdığı veya soruyu yanlış yorumlayabildiği
söz konusu olmaktadır. Bu durum teknik bir sınırlılığın doğal sonucu olarak
ifade edilmektedir.
Güncel verilere erişebilecek
araçlarla desteğe rağmen bazı bilgiler zaman zaman eksik, gecikmeli veya
sınırlı olabilir.
Özellikle hızla değişen alanlarda
(ekonomi, siyaset, bilimsel keşifler, vb.) kullanıcı kontrolü gerekir.
Ayrıca, insanların değer yargıları,
kültürel nüansları ya da kişisel deneyimlerindeki farklılıkları sebebiyle bazı
yüksek sorumluluk isteyen konularda (tıbbi kararlar, hukuki yorumlar, yatırım
kararları, kişisel risk değerlendirmeleri, vb.) tek başına güvenilir bir kaynak
olarak değerlendirilmemelidir.
Peki, o hâlde yapay zekâya nasıl güvenmeliyiz?
Yapay zekâyı, insan aklının yerine
geçmek için değil; onu güçlendirmek için tasarlanmış bir araç olarak kabul
ederek, ona tamamen güvenmek yerine, dikkatli kullanıldığında son derece güçlü,
üretken ve güvenilir bir yardımcı, akıllı bir ortak olarak değerlendirmeliyiz.
Herhalde doğru yaklaşım şu olur.
- Söylediklerini bir kaynak değil, bir öneri olarak görmek
- Kritik kararlar için her zaman ek doğrulama yapmak
- Ondan hızlı analiz, alternatif fikir veya düzenleme desteği almak
- Yanlışlarını yakalamak için eleştirel bir gözle yaklaşmak
Sonuç olarak;
Yapay zekâ, bilgi üretimi, yazım,
analiz, yaratıcılık ve karar destek süreçlerinde kesintisiz yardımcı olabilecek
bir araç olarak görülmelidir.
Yönetilebilir bir ilişki içinde
olduğumuz akıllı ortağımız olduğunu söyleyebiliriz.
Konu güven olunca, düşünmeden
edemiyor insan…
Yapay zekânın yapan zekâsı “insan”
ne kadar güvenilir acaba?
Kişisel çıkarlarımız, duygularımız,
önyargılarımız, değerlerimiz, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma
konusundaki özgüvenimiz, gezegenimiz üzerinde bıraktığımız ayak izimiz ile bize
ne kadar güvenebilir gelecek nesiller?
Uzun lafın kısası;
Yapan zekâ insanın ektiğini
biçmesidir yapay zekâ…
Ahlak, akıl ve ayak izimiz gelecek
nesiller için hayat üçgenimizdir!
Ali Kamil UZUN
Türkiye İç Denetim Enstitüsü Kurucu
ve Onursal Başkanı
Yorumlar