YENİ NESİL ENTELEKTÜEL SERMAYE
Onuncu Kalkınma Planımız 2
Temmuz 2013 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edildi. Ülkemizin
2023 hedefleri doğrultusunda hazırlanan Onuncu Kalkınma Planımız; yüksek,
istikrarlı ve kapsayıcı ekonomik büyümenin yanı sıra hukukun üstünlüğü, bilgi
toplumu, uluslararası rekabet gücü, insani gelişmişlik, çevrenin korunması ve
kaynakların sürdürülebilir kullanımı gibi unsurları kapsayacak şekilde tasarlandı.
Ülkemizi yüksek refah
seviyesine ulaştırma yolunda önemli bir işlevi olan Onuncu Kalkınma Planı
“Nitelikli İnsan, Güçlü Toplum”, “Yenilikçi Üretim, İstikrarlı Yüksek Büyüme”,
“Yaşanabilir Mekânlar, Sürdürülebilir Çevre” ve “Kalkınma İçin Uluslararası
İşbirliği” olmak üzere dört ana başlıktan oluşuyor. Bu başlıklar doğrultusunda
ülkemizin büyüme performansının daha yüksek, istikrarlı ve sürdürülebilir bir
yapıya kavuşturulması, rekabet gücünün ve toplumun refah seviyesinin
artırılması öngörüldü.
Onuncu Kalkınma Planımızda
öngördüğümüz hedeflerimizin gerçekleştirilmesinde nitelikli insan gücümüzün
rolü ve etkisi büyük olacaktır. Planlamanın öngördüğü hedefler doğrultusunda uygulama
sonuçlarının başarısında rol sahibi yeni nesil insan kaynağı özellikleri ile yazımızın
konu ve odağını oluşturuyor.
Y Kuşağı olarak adlandırılan
yeni nesil insan kaynağımız sahip olduğu nitelikler ile Ülkemizin geleceğinin
tasarlandığı kalkınma planımızın akibeti için kritik öneme sahiptir.
Teknolojinin sunduğu
imkanlar içinde 7/24 online yaşayan, yüz yüze iletişim yerine sosyal medyanın sınırsız
olanaklarında iletişim kuran yeni nesil insan kaynağımızı bu özellikleri ile
anlamak geleceğimizi doğru okuyabilmek için gerekiyor. Bu nedenle, bu kuşağa
yapacağımız yatırım, geleceğimizi nasıl görmemizle ilgili olacaktır.
Gençlerimize yapacağımız
yatırım konusunda, toplumun tüm kurumlarının görev ve sorumlulukları bulunuyor.
Bu bağlamda, kamu sektörü, özel sektör ve sivil toplum sektörünün bazı sorulara
cevap vermesi gerekiyor: Cumhuriyetimizin 100. yılına nasıl bir kuşakla
gireceğiz? Bu kuşak, Onuncu Kalkınma Planımızda belirtilen amaçların
gerçekleştirilmesini sağlayacak entellektüel sermaye kalitesine sahip mi? Ya da
kısaca soracak olursak, bu hedeflerin gerekleri için gençlerimizin entellektüel
sermayelerinin arttırılmasına çalışıyor muyuz?
Bilindiği gibi entellektüel
sermaye; üretime katılan işgücünün sahip olduğu bilgi ve becerilerin toplamı
olarak özetlenebilir.
Bu kavram, özellikle
çağımızda, bilgi, bilgisayar kullanımı ve AR-GE faaliyetlerinde meydana gelen
köklü dönüşüm sonucunda oluşan ekonomik anlayışın en önemli bileşenlerinden
biri olarak üretim fonksiyonunda yerini almış, bu değişimlerin yaşandığı
küresel dünyada üretim fonksiyonun diğer varlıkları olan fiziki sermaye ve
doğal kaynaklara oranla önemi gittikçe artmıştır.
Artık bilgileri kullanabilen
entellektüel sermayenin ekonominin en önemli faktörü konumunda olduğu bir
çağdayız. Çünkü entellektüel sermaye,
sahip olduğu insan gücünün niteliği, mesleki bilgileri ve sosyal ilişkiler
ağıyla üretimin verimliliğini etkileyebiliyor.
Bu sermayenin istenen
nitelikte olması için bazı konulara dikkat etmemiz gerekiyor.
Gençlerin entellektüel
sermayelerini oluşturan konulardan belki de en önemlisi eğitimdir.
Gençlerimizin uygulanacak politikalar ile eğitime katılmalarının teşvik
edilmesi, iş yaşamında kullanacakları bilgileri içeren bir sistemin
geliştirilmesi, eğitime katılımda cinsiyet ve bölgesel farklılıkların ortadan
kaldırılması, Y kuşağının, belirlediğimiz
hedeflere ulaşması için gereken en önemli adımlardan biri olacaktır. Eğitime
katılamama bu kuşağın entellektüel sermayesini etkileyerek, planladığımız
gelişimin sağlanamamasına neden olacaktır. Yaygın ve örgün eğitim yanında
mesleki kurumların, özel firma AR GE’lerinin de bu konuda bir sorumluluğu bulunuyor.
Genç entellektüel sermayenin
diğer bir faktörü, bu kuşağın istihdama katılmasıdır. Eğitimini bitiren veya
eğitim olanağı olmayan gençlerin genel olarak ekonomik krizler, iş gücü
piyasası tecrübelerinin daha az olması ve kıdemlerin daha düşük olması sebepleriyle
işgücü piyasasında sahip oldukları bu dezavantajlı durumların yönetilerek, bu
kuşağa yatırım yapılması gerekiyor.
Beyin göçü, genç entellektüel
sermayeyi etkileyen diğer bir konudur. Gelişmiş, iyi eğitimli, iş gücü
piyasasının aradığı genç beyinlerin, daha iyi çalışma şartları ve eğitim imkanları,
yani daha gelişmiş bir yaşam kalitesi için ülkemizden göç etmelerinin
engellenmesi, bu gençlere uygun şartların sağlanması gerekiyor. Böylelikle,
sahip olduğumuz entellektüel sermayenin etkin kullanımı sağlanmış olacaktır.
Ülkemiz gerçeklerini
düşündüğümüzde, kadınların eğitimleri ve istihdamları önündeki engellerin
kaldırılması gerekiyor. Kadınların, eğitim ve istihdamda erkeklere göre daha
çok dışarıda kaldıkları biliniyor. Bu nedenle, yapılan çalışmalar ve
uygulanacak politikalarla kadınların önlerinde yer alan engellerin kaldırılması
için gayret gösterilmesi gerekiyor.
Bilgi ve nitelikçi işgücünün
öneminin arttığı bir çağda yaşıyoruz. Bunun gereklerini yerine getiren ülkeler,
toplumlar, firmalar gelişerek sürdürülebilirliklerini sağlarken, bu gerekleri
yerine getirmeyenler ise rakiplerinin gerisinde kalıyor.
Sonuç olarak, toplumsal bir
bütün halinde, küresel alanda rekabet etmek için, teknolojik yenilikleri takip
eden değil, bunları üreten bir anlayışın sağlanmasının en önemli ön
koşullarından biri inovatif, entellektüel sermayesi yüksek bir genç nesil
yetiştirmektir. Y kuşağı da dediğimiz bu nesil, Onuncu Kalkınma Planımızda
belirtilen hedeflere ulaşmamız için gerekli olan en önemli faktördür.
Ali Kamil UZUN, CPA, CFE, MA, CRMA, CAC
Türkiye
İç Denetim Enstitüsü Kurucu Başkanı
Yorumlar