Kayıtlar

Ekim, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KÖKLERİNDEN GÜÇ ALMAK…

Bazen koşmak bazen de yürümek için kendimi yeşil doğanın kucağına bıraktığımda, asırlık dev ağaçların diplerinde, gövdelerinde yeşeren filizler dikkatimi her zaman çekiyor. Bir yandan asırlık ağaçlar; güçlü gövdeler, yerin altında iyice yer etmiş, belki yüzlerce metreye kadar toprak ananın bağrına kadar inen kökler; masmavi gökyüzü ile buluşan yemyeşil, yapraklar, uzun dallar. Diğer yandan küçücük, gün yüzünü göreli birkaç ay bile olmamış, körpe, önünde kocaman bir ömür potansiyeli olan taze filizler.   Kocaman, güçlü ve heybetli gövdeli ağaçlar benim için zaman denilen olgunun uygun şartlarda küçük bir filizden ya da minik bir tohumdan nasıl dönüştüğünü yani “olgunlaşma” denilen kavramın nasıl işlediğini göstermesi açısından önemli bir metafor.    Koşarken ya da yürürken gördüğüm ağaç gövdesi ve filizi, iş dünyası, sivil toplum yaşamı ve gündelik yaşam konusunda bana birçok konuyu çağrıştırıyor.   Doğal yaşamın bütün olarak, yaşamın temel ilkelerini içerdiğini, dina