Kayıtlar

2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

GELECEĞİN İÇİN BİR HİKÂYEN OLSUN…

Yazımı ilgi alanlarımı ifade eden “meslek insanı, sivil toplum gönüllüsü ve karikatürist” kimliğim ile kaleme aldım ve paylaşıyorum. İlgi alanlarımla kimliğimi ifade etmeme neden, yazımın başlığı oldu. Çünkü, insanın geleceği için bir hik â yesi  olması unvanı ile değil, hayal gücü ve umutları ile ilgilidir. Hayal etmek, merak etmeyi, merak etmek geleceği hissetmeyi, kendini fark etmeyi ve umutla harekete geçmeyi doğurur. Geleceğin için bir hikâyenin olması; hayal gücü ve umutla kurgulanır, ilgi alanların ve bakış açınla şekillenir, akıl ile başarılır. Yarınlara dair hayalleri olan insanlar umutlu insanlardır. Hayalleri ve umut­ları yenilenebilir enerji kaynaklarıdır. Yaşama dair tutku, coşku, azim, ka­rarlılık ve sevgilerini besleyen içten yanmalı motivasyonları ile ilham verirler, umut olurlar, ufkun ötesini görüp, yaşanılacak tüm olumsuzluklara karşı da toplumu geleceğe hazırlayan lider olurlar. Gelecek, tarihin içinden geçip gelen birikimlerin, değerlerin, hikâyelerin ü

ULUSLARARASI GENÇLİK GÜNÜ KUTLU OLSUN!

12 Ağustos, Birleşmiş Milletler tarafından “Uluslararası Gençlik Günü” olarak ilan edilmiştir. Bugüne özel, yıllar önce kaleme aldığımı yazımı güncelleyerek paylaşıyorum. Pek çok düşünür, siyaset adamı, yazar vs. ‘Gençlik’ üzerine pek çok özlü söz, özdeyiş söylemişler. Yüzyıllar öncesindeyse ünlü düşünür Aristoteles; “Gençlerin yetişmesine önem veriniz; çünkü bu yolda en küçük ihmal, ülkenin yapısını ve geleceğini yok eder” sözü bir ülkenin geleceğinin şekillenmesinde gençliğin önemini çok çarpıcı bir şekilde vurguluyor. Gençlik geleceğimizse, bir ülkenin geleceği gençlikse, teknolojik ve bilimsel gelişmeleri takip eden, geleceğin şekillenmesinde etkin olacak bireylerin yetiştirilmesi konusu önceliğimiz olmalı. Gelecek gençlerin akıl ve vicdanlarında yükseliyorsa, fikri ve vicdani hür nesiller, akıl ve bilimin ışığında yetişen, değerlerine sahip çıkan, gençliği yetiştirmek bizlerin sorumluluğunda olmalı.  Genç nüfus oranı yüksek, dünyanın sayılı ülkelerinden biriyiz. Bunu avan

MESLEK, MESLEK İNSANI VE SEVGİ

Türk Dil Kurumu’nun güncel Türkçe sözlüğünde meslek; belli bir eğitim ile kazanılan sistemli bilgi ve becerilere dayalı, insanlara yararlı mal üretmek, hizmet vermek ve karşılığında para kazanmak için yapılan, kuralları belirlenmiş iş olarak tanımlanmaktadır. Tanımına bakıldığında bir uğraşın, bir faaliyetin, bir meslek olarak kabul görmesi; diploma, lisans, ruhsat, sertifika gibi bir ehliyet ile uygulama standartları ve etik kurallarının bulunmasını gerektirmektedir. Ehliyetin belgelenmesi ve kuralların belirlenmesi ise; eğitim, gelişim ve uyum disiplinin sağlanması için organize olma ihtiyacını doğurmaktadır. Tanımı esas alarak yaptığımız bu tespitler, bir işi meslek yapan üç boyut bulunduğunu göstermektedir. Belge, uygulama standartları ve etik kuralları ile mesleki örgütünün bulunması bir işe mesleki değer kazandırmaktadır. Bu tespitimizi somut olarak açıklamak gerekirse; işim olan iç denetim, uluslararası iç denetçi sertifikası, uluslararası uygulama standartları, etik kuralları v

BAYRAM MEKTUBU

  Bayram denilince her birimizin anılarında ayrı ve farklı bir yeri olan çocuklu ğ umuzdaki bayramlar gelir aklımıza... Ku ş aktan ku ş a ğ a, ya ş alsak da içimizdeki çocukta sürer bayram sevinci… Günümüz ko ş ullar ı nda, dün tatil için fırsat olan bayramlar bugün kapanma günleri oldu. Çocukluk günlerimizde ya ş ad ı ğ ı m ı z bayramlar ise bugün anılarımızda ya ş ı yor... Bu bayram bir farklı döneme geldi bayram… İ ki anlaml ı g ü n aras ı bayram… Önünde kutladı ğ ı m ı z anneler g ü n ü , bayram sonrası kutlayaca ğ ı m ı z gen ç lik bayram ı … İ ki anlaml ı g ü n aras ı kutluyoruz bu bayram ı … Her anne do ğ urdu ğ u evladı ile gelecek için umut yeti ş tiriyor, gelecek ise umuttan do ğ uyor… Ko ş ullar ne olursa olsun hayat ı n i ç inde umut var, mekanlarda bir araya gelemesek de bir olup bayramları kutlayaca ğ ı m ı z gönüllerimiz var… Gönüllerde ya ş ı yor, ya ş at ı yor ve ya ş at ı l ı yorsak, g ö n ü l bah ç emizde sevgimizi payla ş aca ğ ı m ı z aile ol

ULUSLARARASI İÇ DENETİM FARKINDALIK AYIMIZ KUTLU OLSUN!

  Dünyamızı etkisi altına alan Covid-19 küresel salgınıyla, bireysel, kurumsal ve toplumsal hayat akışımızı etkileyen maskeli, mesafeli günler yaşıyoruz. Yaşanılan ve yaşanmakta olan büyük sıkıntılara rağmen toplumsal duyarlılık ve farkındalıkla birbirimize umut verirken devam eden hayatın sürdürülebilir geleceği için tedbirli, özenli yurttaş ve toplumbilinciyle, yarınlara hazırlıklı olacağımız günlerin içinden geçiyoruz. Toplumsal ve kurumsal hayat için bilim ve aklın rehberliğinde, ortak aklın sinerjisi ve farkındalığın enerjisiyle, koşullar ne olursa olsun yarınlarımızdan vazgeçmeden, paylaşarak gelişme ve ilerleme tutkumuzla, geleceğimizi şekillendireceğiz. Küresel salgın öncesi bizler için tek bir ay “MAYIS” ayı, farkındalık ayı olarak özel bir anlam taşıyordu. Salgınla birlikte yaşadıklarımız tüm bir yılı farkındalık yılı olarak bizlere yaşatıyor. Sadece biz meslek insanları için değil toplumun her kesiminde farkındalıklarımızın sınandığı bir yıl yaşıyoruz. Bugüne kadar d

SALGININ AŞISI VAR, İKLİM KRİZİNİN YOK!

  Blog sayfamda 40 yıllık bir dostumu konuk ediyorum.  Çizgi dünyamda yol arkadaşım AHESTE sizlerle birlikte… Aheste, söz sende…   Merhaba, Adım AHESTE. 40 yıl önce Ali Kamil Uzun’un kalem tutan ellerinde dünyaya geldim. Çizgi dünyasında birlikte hayat bilgisi yolculuğu başlattık. Benim dünyamdan onun çizgileriyle hayata dair farklı bir bakış açısını paylaşmaya başladık. Empatik ilişkimiz sempatik mesajlar olarak çizgilerle benimle ifade buldu. Sempatizanlarımız oldu. Farklı yönlerimizle birbirini tamamlayan iyi bir ikili olduk. Gün geldi geçen yüzyıl doğan ilişkimizi; yeni yüzyılı anlamak, sürdürülebilir kılmak, kısaca geleceğe taşımak için mesafelendirmek istedik. Aheste ve Ali Kamil Uzun olarak uzun bir süredir kuluçka dönemi yaşıyorduk. Kozasında kelebek olup uçmayı bekleyen tırtıl böceği gibiydik. COVID-19 ortaya çıkıp PANDEMİ günleri başlayınca Ali Kamil Uzun’dan mesaj geldi “AHESTE hazırlan PANDOMİMA başlıyor” diye. Dünyamızın yeni normalinde sizlerle birlikte öz g

PANDEMİ VE SONRASI GELECEK

Pandemi ile birlikte dünya kırılma yaşıyor. Sanki görünmez bir el, üzerinde yaşadığımız gezegenin acil durum butonuna bastı. Düne kadar öngörülerle, uz görülerle zamana yayılan, gelecek vadeli konuştuğumuz değişim ve dönüşümü bugün başlattı. COVID 19 küresel salgını nedeniyle, hızla artan can kayıplarının yarattığı korku, diğer yandan ekonomik krizin neden olduğu iş kayıpları, sosyal hayatın kısıtlanmasıyla artan kaygı ve endişenin toplumsal hayatımızı etkisi altına almasıyla, yapısal, sistemik bir kriz, belirsizlikler altında hayatta kalma, iş yapma gerçeğimiz oldu. Bu gerçek, zaman ve mekan bağımsız bir iletişim ve çalışma ortamının içine bizleri hızla çekti. Hiyerarşinin etkisizleştiği, yok olmaya başladığı, bir başka ifadeyle görünmeyenin yönetildiği bir çalışma hayatı ortaya çıktı. Bu ortamda liderlik tarzımızı değiştirmek, performansı nasıl değerlendireceğimizi yeniden tasarlamak yeni gündemimizi oluşturuyor, oluşturacak. Psikolojik sermayenin nasıl ölçüleceği önem kazandı.