Yerel yönetimlerin hesap verebilirliği üzerine…

Yerel yönetimlerin hizmet ve faaliyetleri ile ilgili paydaşlarına ilişkin görev ve sorumluluklarının yerine getirilmesinde hesap verebilirliğin rolü üzerine görüşlerimi paylaşıyorum.

Yerel yönetimlerde hesap verebilirliğin önemi

Yerel yönetimler, yerel halkın tercihleri, iradesi ile yapılan seçimler sonucu şekillenmekte, bu süreçte bulunulan hizmet vaatlerinin gereğinin yerine getirilmesinde hizmet sunumu ve yapılan faaliyetlerinin yerindeliği ve kurumsal yönetim kalitesinin değerlendirilmesi gerekli olup, bunu sağlayabilmek açık, şeffaf ve hesap verebilir yönetim anlayışıyla mümkündür.

Uluslararası Şeffaflık Derneği tarafından “Şeffaflık”, “Devlet, hükümet ve şirketlerin, kuruluşların; karar, kıstas, süreç, plan ve eylemleri, hesap verebilirliğe imkân verecek şekilde, ilgili tüm bilgi ve verilerle birlikte; zamanında, ulaşılabilir ve anlaşılır bir biçimde paylaşması ilkesidir.”  olarak tanımlanmakta, “Hesap Verebilirlik” kavramı ise, “Yetki ve kaynakların bireyler, kurum ve kuruluşlar (kamu kesimi, özel sektör, sivil toplum) tarafından amacına uygun ve etkin bir biçimde kullanıldığının denetlenebilmesi anlamına gelir.”  olarak açıklanmakta, hesap verebilirliğin, “ faaliyetlerin ve ilgili verilerin tüm paydaşlarca erişilebilir bir biçimde paylaşılması ve yetkililerin bunlarla ilgili sorumluluk üstlenmesiyle mümkün olduğu”  ifade edilmektedir.

Bu tanımlar, şeffaflığın ve hesap verebilirliğin yönetimsel talep olduğu, yönetim gücünü elinde bulunduran, aldıkları kararlar ile kurumlar üzerinde tasarruf yetkisi ve etkisi bulunan kişilerin aldıkları bu kararlar konusunda, paydaş olarak ifade edilen kurumun faaliyetlerinden etkilenen kişi ve kurumları bilgilendirme sorumluluğu bulunduğunu göstermektedir.

Yönetsel kararların, kurallar ve düzenlemeler doğrultusunda alınması ve uygulanması, alınan kararlardan etkileneceklerin bilgiye erişiminin sağlanması ve bu bilginin de ulaşılabilir, anlaşılır ve somut olması gerektiği anlaşılmaktadır.

Tanımlamalardan da anlaşıldığı üzere, yerel yönetimler, içinden geldikleri topluma olan yakınlıklarını katılımcı, şeffaf ve hesap verebilir yönetim anlayışıyla güçlendirdikleri takdirde başarılı olabilir, yurttaş memnuniyetinin sürdürülebilirliğini sağlayabilirler.

Kısa bir süre önce yerel yönetim seçimleri yapıldı. Yeni ya da yeniden seçilen yerel yöneticilere başarılar diliyoruz.

Ancak, unutulmamalıdır ki, vaat edilen hizmet ve yönetim anlayışına olan inancımızla seçmen ve tüm paydaşlar olarak alacağımız hizmetlerin kalitesine ilişkin beklentilerimiz yüksek olup, adil, şeffaf, hesap verebilir, sorumlu bir yönetim anlayışıyla yönetildiğimizden emin olmak, yerel yöneticilerimize güven duymak istiyoruz.

Bu sebeple, bugün toplum olarak ihtiyaç duyduğumuz toplumsal gelişmişlik, talep ettiğimiz daha şeffaf, daha katılımcı bir yönetim anlayışı için; yerel yönetimlerde hesap verebilirlik önemli olup, konuya ilişkin görüş ve önerilerimiz bulunuyor.

Yerel yönetimlerde hesap verebilirlik üzerine görüş ve öneriler

Yerel yönetimlerin hizmet birimleri ve iştirakleri ile birlikte yönetim sürecinde;

Kurumsal yönetim ilkelerine uyumun tarafsız ve bağımsız kurumlar tarafından değerlendirilmesi,

Bu amaçla, bağımsız kurumsal yönetim derecelendirme kuruluşları tarafından yapılacak olan “Kurumsal Yönetim Derecelendirme” çalışmalarının başlatılması,

Yerel yönetim hizmet birimleri ve iştirak şirketlerinin faaliyetlerinin şeffaf ve hesap verebilirlik anlayışıyla raporlanabilmesi için faaliyet raporlarının “Kurumsal Entegre Raporlama” yaklaşımıyla hazırlanması,

Yerel yönetim hizmet birimleri ve iştirak şirketlerinin hizmet kalitesine ilişkin ölçülebilir ve denetlenebilir memnuniyet değerlendirme sistemi oluşturulması,

Yerel yönetim hizmet birimleri ve iştirak şirketlerinde iç denetim faaliyetleri ve bağımsız denetimi yaygınlaştıracak çalışmalar yapılması,

Yeni hizmet dönemi çalışmalarının başlatılmasında, yerel yönetim hizmet birimleri ve iştirak şirketlerinde vergisel, hukuki, finansal, çevresel, insan kaynakları, işletme varlıkları konularında durum tespitleri yapılması,

İştirak şirketlerinin yönetim kurullarında bağımsız yönetim kurulu üye sayılarının artırılması,

Yeni bir hizmet dönemi başlarken fayda ve değer sağlayacak konular olarak önerilmektedir.

Uzun lafın kısası;

Devlet kurumları, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, iş dünyası, bilim ve meslek kurumları, bireyler olarak toplumun tüm aktörleri bilim ve aklın rehberliğinde toplumun her alanında şeffaf ve hesap verebilir olmak ülkemizin aydınlık geleceği için sorumluluğumuzdur.


Ali Kamil UZUN

Türkiye İç Denetim Enstitüsü Kurucu ve Onursal Başkanı

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Baba sözü…

Hoş geldin yeni yaşım!..

SAWYER'S İç Denetçiler için Rehber Kitabının Türkçe Çevirisi Üzerine...